31 Temmuz 2013 Çarşamba

EMPATİ - ADAM FAWER

Bu ara okuduğum kitapların gereksiz uzatıldığı duygusuna kapılıyorum. Empati de bunlardan biriydi.
Biraz X-Men biraz Heroes derken yazarımız da fazla çağrıştırdığını düşünmüş olacak ki kitabın bir yerindeki dialogda "çok fazla  X- Men dergisi okumuşsun sen" diyor.
Ancak kitap boyunca bir Wolvereine ortaya çıkamadı Elijah pek bir pasifti. Fantastik bilim kurgu severler için aslında konu itibariyle hoş bir kitap hatta bu kadar uzatılmamış olsaydı sürükleyici bile diyebilirdim. Bir süre sonra tekrar tekrar bitkin maviler, öfkeli yeşiller, aldatan oniksler, inançlı kırmızıları okumaktan sıkıldım.
Kitabın konusuna dönersek kahramanlarımız empatlar. Yetişkin ve çocuk empatlar karşısındakinin düşüncelerini koku ,ses yada renk olarak algılayıp yorumlayabiliyorlar hatta insanların zihnine girip onların düşüncelerini yönlendirebiliyorlar. Kendiside bir empat olan öğretmenleri çocukları özel bir okulda eğitim alması için  için ikna ediyor. Ancak buranın bir okul olmadığı ve bambaşka amaçları olan bir organizasyon olduğu anlaşılıyor. Sonrası aksiyon. Geçmişe ve günümüze gide gele kitap ilerliyor. Çoğu okuyucunun çok şaşırtıcı bulduğu son bölüm ise benim için sürpriz olmadı. Valentinus’un tanrı hakkında söylediklerini okur okumaz onun kim olduğunu anladım.
Bu arada beynin çalışma biçimi, nöronlar, okulda çocuklara öğretilen Locke, Descartes felsefeleri, Tesla fizik deneyleri kendi içinde güzel ama konudan kopuk sadece kitabı uzatan ayrıntılardan öteye gidememiş.
Bu koca kitapta beni vuran cümleyi de kendime göre değiştirerek yazıyorum.
İnsanların söylediklerini ve yaptıklarını unutabiliyorum ama bana hissettirdiklerini asla unutamıyorum. Hatta o kişiyi gördüğümde o duyguyu sanki 5 dk önce yaşamışım gibi beynimde hissediyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder